ÇEVRECİ, TÜKETİCİ, ARAŞTIRMACI
BİLİM VE FELSEFE
Sihir, Cin Ve Şeytan Çarpması

Sihir Cin Ve Şeytan Çarpması                                                   

BÜYÜ (SİHİR) NEDİR:  Sihir sözlükte, yolundan çevirmek, şaşırtmak demektir

Bu Konu Neden Önemli? İşte Video:
 

ttps://www.dailymotion.com/video/x7zuzvo

 BİR KESİM CİN VE ŞEYTANI  ÇIKARMAKLA DOLANDIRIYOR. DİĞER KESİM BU BAHANEYLE DİNİN BİR ESASI OLAN CEN VE ŞEYTANI  HEPTEN İNKAR EDİYOR.  Her ikisi de yanlış. O nedenle İslami kaynaklara göre bunu inceleyeceğiz:

BÜYÜ  (SİHİR), CİN- ŞEYTAN ÇARPMASI:        

 

ÖZETİ: Büyü ve sihir aynıdır. Büyü türkçe, sihir arapçadır. Büyü -Yani  okumak,nuska yapmak veya bir şeeyler yedirip içirerek cin ve şeytanları kullanmak suretiyle- birisini çarptırmak, hasta ettirmek veya deliletmek, zarar verme olayı  kesinlikle  Kuran'da yer almıyor.  Hiristyanların kutsal kitabı olan İncil'i de  bir kaç kere okudum. Büyü ve tutsu, cinlerin çarpması, deliletmesi, hasta etmesi ve Hz. İsan'nın iyileştirmesi olaylarıyla İncil doludur.  Bu batıl inançlar bize hiristyanlıktan geçmiş ve bazı hocalarımız ve bir kısım halkımız Cin ve şeytana iftira edilen benzer etkileri dinimizin esasından sanılarak, kabul etmemenin dinden çıkmak gibi olduğunu sanmışlardır.

MELEK, CİN VE ŞEYTANA İNANMAK İMANIN ŞARTLARINDANDIR. FARZDIR
 
 Fakat  sihir, büyü  yapılarake şeytan çarptığı, yamulttuğu, delilendirdiğine inanmak gerekmiyor. Gece damlanın altına idrar yaparsan çarpılırsın. Hayır. inanmazsan korkmazsan hiç bir şey olmaz.

Örneğin ben, Cin ve şeytana inandığım halde, onların bazılarının bahsettiği kadar güçlü ve etkili olduklarına, çarptıkları delilik (psikoz) yaptıklarına inanmıyorum.

BİR BAŞKA SAHTEKARLIK ÖRNEĞİ

https://www.dailymotion.com/video/x7zuzvo
https://halktv.com.tr/turkiye/fethiyede-buyucu-operasyonu-okuz-boynuzuyla-buyu-cin-cikarma-bahanesiyle-taciz-473600h

:a) Bir Yanlış Yorumun Düzeltilmesi: Bakara Suresi ‘nin 275.  ayetinde: Faiz yiyenler, şeytanın çarptığı  kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, alış veriş de faiz gibidir” demelerinden dolayıdır.  (Diyanet tercümesi)” denilmektedir.  Bazıları buradaki “ŞEYTAN ÇARPMASI” nı  “CİN ÇARPMASI” na, Kuran’da delil göstermek istemişlerdirDelil gösterebilecekleri başka bir ayet zaten yoktur. Ancak  gördüğünüz gibi burada Cin kelimesi hiç geçmiyor. Günaha  ve harama yönlendirme var. fakat çarpma yok.  İZAHI: 

Buradaki ifade bir mecaz ve benzetmedir. Kuran’da Cin kelimesi 300 civarında geçmektedir. Allah’u Teala  Cin Çarpmasını kastetmiş olsaydı “şeytanın çarptığı” yerine  “cinlerin çarptığı”  derdi. "Efendim buradaki şeytan, cin anlamında kullanılmıştır". İlla da senin kafandaki anlama çekmek için, zahiri (görünen) manadan çıkmaya gerek yoktur. Şeytan ile Cin ayrıdır. “Efendim buradaki aynıdır“. 300 yerde ayrı oluyor da, burada neden aynı olsun? yok öyle bir şey. Razi’nin “Tefsiri Kebir” ine bakınız.  Mugalata (kelime oyunu) yaparak saptırmayalım. Bu yüce ilahi sözden, cahil muslümanları kandırarak geçinenlere  ekmek çıkmaz.

b) Bir Müslümanın meleklere inandığı kadar, cin ve şeytana da inanması aynıdır ve farzdır. melek ve şeytanın neler yaptığını hocalarımız anlatıyorlar. Hiç  kimse cin veya şeytanı kullanarak bir başkasına zarar veremez. Akıllıyı deli yapamaz. sihir vardır amma   Seçkin alim İmamı Azam’a  göre sihrin eşya ve insan üzerine  bir tesiri yoktur. öyle aylarca okumak diye bir şey de yoktur. Hz Peygamber SAS’ den gelen rivayete (gelen bilgiye) göre:

    “Hz. peygamber nazar ve cinlere karşı  çeşitli ayet ve dualar okurdu. ne zaman ki Felek ve Nas Sureleri indi Resulullah bu iki sureyi okumaya devam etti. Diğer tüm okuduklarını terk etti”

İşte hepsi bu kadar. Lütfen tam anlamak için maviyle renklendirdiğimiz bu rivayeti  3-5 defa okuyup anlayalım. zaten kıldığın namazda günde  bir kere ihlasla Felek ve Nas surelerini okudun mu? Bu da yeterli.  Yani ben cinlerin varlığına elbette inanıyorum. insanlara sıkıntı ve vesvese verir. harama yönlendirir. ama haramı işlememek alimin de cahilin de elindedir.

Bunların dışında nuska, muska, tutsu yapmak, astroloji, yıldıza tapınmadan gelen yıldızbilimcilik, sabiinler, burçlar, fala bakmak bunlar islamın malı değildir
.

Bir yahudi Hz. peygambere sihir yaptı da peygamberimiz  zihnen, bedenen veya hem zihnen ve hem bedenen hasta oldu. sonra Cebrail Felek ve Nas Suresini getirdi de okuyarak Hz Peygamber  sihrin etkisi azalarak, yok olarak iyileşti. ben bunlara inanmıyorum. inanan inansın. inananlar Elmali ve Ömer Nasuhi Bilmen  hazretlerinin bu surelerle ilgili tefsirlerine baksın. zaten mekkeli müşrikler Hz Peygambere “sihirbaz veya deli” diyorlardı. Ayette sahirun ev mecnun” olarak geçiyor. Müşriklerin demesine gerek yok. Müslümanlar diyor bunu. yahudinin ettiği sihirle peygamber sihirlendi – sümme haşa- delilendi diyen bir kısım müslümanlar. Allah akıl versin.

“Sende papaz büyüsü var. kiliseye gidip papaza okutacaksın” gibi  safsatalar islamın malı değildir.

Bunu diyenler Fatiha Suresi'nin manasını hiç mi okumadılar:  "Yalnız sana ibadet ederiz. Ve yalnız  senden yardım dileriz" ne demektir?

müslümanın hiristyandan yardım alması.  islam eksik mi ki oraya gidiyorsun? Hayrettin Karaman Hoca bunları ayrıntılı bir şekilde ele aldı. Allah kendisine uzun ömürler versin. şimdi detaya geçiyorum.   

 HAYRETTİN KARAMAN'A SORUYORLAR

Soru:  Televizyondaki bir programdan sizi izledim ve danışmak istediğim bir konu var. İki yıllık evliliğim şu anda bitmek üzere (mahkeme aşamasında) ve bunun sebebinin büyü olduğunu düşünüyorum, şöyle ki: Aramızda ciddi bir sorun yokken eşimin bir arkadaşı tarafından sizde bir büyü var denildi ve tanıdığı bir hocaya bizi götürdü. Bir hafta boyunca bize okunmuş su içirdiler. Ben bu suyu içerken sürekli felak ve nas sürelerini okudum.Ve hocaya da eşim bu olaya çok inandığı için gittim. Okunmuş sular bittikten sonra bir kavga ettik ve eşim ayrılmaya karar verdi. Bu olaylardan sonra bizi hocaya götüren kişiyle ben tekrar o hocaya gittik. Hoca yine büyü olduğunu ve eşimin okunmuş bir şeyler yemesi gerektiğini söyledi ama o kişi yardım etmek istemedi. Eşim dini bütün bir insan olduğu halde çok değişti. Eşyalarımı kaçırdı, beni zorda bırakmak için elinden geleni yapıyor ve benimle konuşup açıklama yapmaya da yanaşmıyor. Kişiliği tanıyamayacağım kadar değişti. Herkesin gıpta ile baktığı bir evliliğimiz vardı. Eşim ile bizi hocaya götüren kişi nur cemaatinin hizmetindeler. Dini gereklilikleri, kul hakkını, Allah rızasını her şeyin üzerinde tutarken boşanma esnasında ve sonrasında karısına yani bana karşı sorumlu olduğu hiç bir şeyi yerine getirmedi. Rızamı da almadı. Benim size asıl sorum bütün bunlara büyü sebep olmuş olabilir mi? O su içirildiğinde bize herhangi bir şey yapılmış olabilir mi? Olduysa bile eşim ve ailesi bizi hala üzmekteler, iftiralar atmaktalar. Kitap ve giysilerime kadar aldılar. Ben bu kötülüklerden bu büyü çözülürse kurtulabilir miyim eğer sebep büyüyse. Sizden kafamı ve hayatımı meşgul eden bu sorulardan kurtulmak için yardım istiyorum. Kısa zamanda cevap alırsam sevinirim".

 Prof Dr H. K. Hoca'nın CevabıSihir ve cinlerin insanlara tesiri konusu hala gündemde, hala tartışılmakta, hala birçok insan sihir ve cin etkisi korkusuyla yaşamakta, bu etkiden kurtulmak için yanlış yollara girmekte, boşa para harcamaktadır. Bu sebeple hem heyet halinde  hazırladığımız ve yakında Diyanet’in basacağı Tefsir’de hem de Hayatımızdaki İslam isimli kitabımda yazdıklarımızı bazı tadillerle burada bir daha tekrar etmekte yarar görüyorum.

Ehl-i sünnet âlimlerinden bir kısmı, sihir diye ortaya konan işlemlerin büyük bölümünün gerçekte hünerli bazı kimselerin sergilediği el çabukluğu, algı yanıltması, halkın bilgisizliğinden yararlanarak bazı fizik kanunlarını istismar etme, esrar, morfin vb. uyuşturucu veya sarhoş edici maddeler veya ilaçlar içirerek bir kısım insanları etkileme, umulmadık yöntemlere başvurarak insanları birbirine düşürme gibi gerçekte normal olan bir olayın olağan üstü bir yanı varmış gibi gösterilmesinden ibaret olduğunu belirtmişlerdir.

Bize göre sihrin, maddi değil, ancak vehim ve hayal boyutunda bir etkisi olabileceği görüşü daha isabetlidir.   Şu halde sihirin etkisi konusunda vahye dayalı olup tartışma götürmez bir delil yoktur. Bilim de sihirbazların iddialarını isbat için kullandıkları delilleri -bilim alanında, bilim yöntemleri ölçütünde- geçerli bulmamıştır.

Bir başka mantıki kanıt da şöyle ifade edilebilir: Hem gayptan haber verdiklerini hem de insanlara sihir yoluyla bir şeyler yaptıklarını ve yaptırdıklarını iddia edenler, kandırdıkları kimselerden aldıkları üç beş kuruşla geçiniyorlar, kendilerini basmaya gelen emniyet güçlerinden haberdar olamıyorlar, sihir yapıp hapisten ve cezadan kurtulamıyorlar, yer altında, definelerde saklı büyük servetlerin yerini bulup onlara sahip olamıyorlar.                                                                                                                Kaynak: http://www.hayrettinkaraman.net/sc/00187.htm

    Son devrin büyük din bilgini Hayrettin Hoca'nın yazısından özet aldık. Tam metnini  yukarıdaki adreste bulmak mümkündür.
 

Şu halde sihirin etkisi konusunda vahye dayalı olup tartışma götürmez bir delil yoktur. Bilim de sihirbazların iddialarını isbat için kullandıkları delilleri -bilim alanında, bilim yöntemleri ölçütünde- geçerli bulmamıştır.
Bir başka mantıki kanıt da şöyle ifade edilebilir: Hem gayptan haber verdiklerini hem de insanlara sihir yoluyla bir şeyler yaptıklarını ve yaptırdıklarını iddia edenler, kandırdıkları kimselerden aldıkları üç beş kuruşla geçiniyorlar, kendilerini basmaya gelen emniyet güçlerinden haberdar olamıyorlar, sihir yapıp hapisten ve cezadan kurtulamıyorlar, yer altında, definelerde saklı büyük servetlerin yerini bulup onlara sahip olamıyorlar
.
 

      SİHİR ÖRNEKLERİ

KURAN-I KERİM’DE  SİHİR:    قَالَ بَلْ أَلْقُوا فَإِذَا حِبَالُهُمْ وَعِصِيُّهُمْ يُخَيَّلُ إِلَيْهِ مِن سِحْرِهِمْ أَنَّهَا تَسْعَى      Mûsâ: “Yok, (önce) siz atın” dedi. Bir de ne görsün, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine hızla sürünür gibi görünüyor TAHA SURESİ/ 66″  İşte iplen yapılan bir sihir:

Yukarıda ip üzerinde yapılan bir bir yanıltma, numara çekme, hile ve kandırma çalışması


BAŞKA ÖRNEKLER

  • DEĞERLENDİRME VE YORUMLAMA

İLLÜZYONİZİM (Duyu Aldanması, Aldatılması):  illüzyonistlerin çektiği numaralar hepimizde bir hayret uyandırır Bu nasıl yapılabilir? Acaba bu olayın yapılıp yapılamıyacağını düşünürüz.  Cin ve Şeytanların yardımıyla olabileceğini düşünürüz. ama yukarıdaki  videoda görüleceği görüleceği üzere bu  numaraların nasıl yapıldığını öğrenince bu işin  bir hile ve yanıltmadan başka bir şey olmadığını anlamış  oluruz. Sihirbazın kadını havaya kaldırdığını gören dindar ve tarikatçı bir kadın:   

         -Murat Ağabey. Kadın nasıl havada yükseliyor?
         - Bu da onların mesleği. onlar da o konuda ilerleme yapmışlar-
         -Onlar okuyup yapıyorlar bu işi!
         - Ne okuması? onları çoğu subhanekeyi bilmez. kazandığı paraları içki/kumar yolunda tüketirler.
         - Okumada olmaz. Yahut da çok büyük bir günah işliyorlar ve Allah onlara dünyada bir maharet veriyor. Ahıretleri haraptır.

               
     Yani tarikatçı kadını bir türlü ikna edemedim.  En sonunda işi  çok günah olan bir haramı işlemekle (istidraca) bağladı. Ama  beni içimde de, nasıl aldatıldığımı bilmediğimden cin/                           şeytan/gizli bi kuvvetle bağlantı kuruyordum. Zira 20-30 seene önce  izlediğimiz  bu numaaraların nasıl uygulandığını bugünkü gibi açıklayan da yoktu.  

        

 



 

  • ÖNEMLİ BİR BULUŞ YAPTIM

                

Günümüzde astroloji, sihir cin ve şeytan çarpması problemi yaygındır. O nedenle konuyu son devrin alimlerinden İslam Hukuku Prof DR. Hayrettin Karaman’dan aynen aşağıya alıyorum. Neden Hayrettin Hoca? Çünkü Hayrettin Hoca eski alim ve müçtehitlere saygılıdır, bağlıdır. Yenilere kuşkuyla bakıyorum. Kendilerini İmam -Azam yerine koyup eskiyi reddediyorlar. Nasıl ki, ağacı kesip köklerinden ayırdığınızda ağaç yaşayamazsa, geçmişle bağı kopararak gelecek kurulamaz. Yanlış yapmış oluruz. Bu yüzden Hayrettin Karaman hoca güvenebileceğimiz nadirattan (az bulunan, değerli) alimlerden biridir. Suyu temiz kaynaklardan almak gibi, sağlam basmalıyız.
Ben de Cenabı Hakk’ın yardımıyla bizdeki batıl inançların astroloji, cinli, saralı kahinlik (gelecekten veya uzaklardan bilgi vermek, medyumluk), muskacılık vs, tutsu yapmak,cinler aleminin başı bealzevul, falcılık ….. gibi var sayılan nesnelerin hiristyan ve Yahudilerin dini kitabı olan Kitabı Mukaddesin (Tevrat,zebur, incilin) İLK DEFA HANGİ AYETLERİNDE (CÜMLELERİNDE) BULUNDUKLARINI GÖSTERMEKLE BİR BULUŞ YAPTIM. Bu işi Hiristyanlar da yapıyor. Aşağıdaki adresi kopyaala yapıştır yapın:

En Etkili Garantili Papaz Büyüsü Yapımı ve Bozma

İlahiyatçılar islami kitapları okuyup incelerken bir de kitabı mukaddesi okusalar çok faydalı bulgulara kavuşacaklar. Mesela ben biraz okudum. Kavuştum.  Hamdolsun ki, Kuran bunları reddetti. Amma İslam Alemi kaldı bunlarla belayaBu konu neden önemli? Gazetelerden  bir örnek:

Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, ’cin çıkarma’ bahanesiyle dini duyguları istismar ederek, cinsel istismar ve dolandırıcılık yapıldığı ihbarı üzerine harekete geçti.

Şikayette bulunan çok sayıda kadının ifadesi doğrultusunda araştırma yapan polis, Konyaaltı ilçesinde Y.Y.’nin, psikolojik rahatsızlıkları olan kadınlara kendisini ’ermiş’ olarak tanıttığını, “Gözleriniz çok güzel, size nazar duası yapayım”, “Size ölüm büyüsü yapılmış” diyerek samimiyet kurduğunu belirledi. Y.Y.’nin ardından da “İçinize cin kaçmış” diyerek para karşılığı ’cin çıkarma’ seansı yaptığı kadınlara ilaçlı su içirdiğini ve onlara cinsel istismarda bulunduğunu tespit etti.

‘AİLENE SÖYLERSEN DUA BOZULUR’

Şikayetçi kadınlardan E.O. ifadesinde, Y.Y.’nin kendisine ’ölüm büyüsü’ yapıldığını ve ’içine cin kaçtığını’ söylediğini anlattı. E.O., “Bana ilaçlı su içirdi. Ben uyuyakalınca benimle birlikte olmuş. Daha sonra aileme söylersem duanın bozulacağını belirterek kandırdı.”   (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/kadinlar-birer-birer-sikayetci-oldu-icinize-cin-kacmis-diyerek-tecavuz-etti-40599843)

Görüyorsunuz:  çene kuvvetiyle ne işler çevriliyor. Ne icatlar yapılıyor?  Üstelik bu hile ve tuzaklara baş vuranların dinle uzaktan ve yakından alakası yok. belki subhaneke duasını da bilmez. ama  daima fatura islama ve hocalarımıza çıkartılıyor. Bir başka olay:

Bu sayfanın sonunda Hiristyanlıkta geçerli Kitabı Mukaddes’te emredilene bakınız:

“(YC2009)
12 Gençliğinden beri emek verdiğin Muskalarına, çok sayıda büyüye devam et; Belki yararını görür, Kimilerini titretirsin. (YC2009)

Kuran bütün bunlara ayrıntılara girmeden Maide/92’ de : bütün bunlar Şeytan işlerinden bir pisliktir. Onlardan uzak kalınız (ilgilenmeyin) ki, kurtuluşa eresiniz” diyor. Yapmayın, demiyor. Uzak kalın. Yani uzak kalmazsanız kurtuluşa eremezsiniz. Rahat ve huzurunuz kaçar. Ama kime anlatırsın?.
Tabii ki Melekler gibi cin ve şeytan da vardır. Fakat Cin ve şeytana insanları elektrik çarpması gibi ruhen hasta etmek, insana girince hiç çıkmamak veya çok zor çıkmak gibi bir güç verilmemiştir. İŞTE BİR GAZETE HABERİ:

 SOKAK ORTASINDA CİN ÇIKARMA FAALİYETİ

Sokak ortasında ‘cin çıkarma’ skandalı!.. Balıkesir’de para karşılığı büyü bozduğunu iddia eden adamın dolandırıcılık anları kameralara yansıdı.

samsungazetesi.com Haber detayı için tıklayınız: https://www.samsungazetesi.com/asayis/sokak-ortasinda-cin-cikarma-skandali-h1143457.html

Samsun Gazetesi | Samsun Canlı Haber

DİNİMİZDE CİN VE ŞEYTANLARA BİR ŞEY YAPTIRMA VEYA ONLARI YÖNLENDİRMEK İÇİN -ÇENE KUVVETİNDEN BAŞKA- BİR YÖNTEM VEYA BİR MEKANİZMA YOKTUR.  YALAN. İŞTE BİR BAŞKA OLAY:

Ne hadislerde ne de Kuaran’da cin çıkarmak için hocalara gitmek, okunmuş su içirmek veya okunmuş suda cin görmek yahut cin kesmek/ kestirmenin islamda olmadığı ve bu batıl inançları İncil/ Hiristyanlıktan islama değil, bazı Müslümanların kafasına sokulduğunu göstereceğiz. Mesela kadın kızını her hocaya getirip defalarca okuttuğu halde cinler üzerinde iyice yerleştiği için bir türlü çıkmıyor, demek şirktir. Çünkü haşa bu durumda cinleri ilahlaştırmış –yani onlarda Allah’ın (C.C.) gücünü görmek olacağından- şirktir. Bu sebepledir ki Kuran-i Kerim bu düşünceyi Enam Suresi’nde reddetmiştir: “Onlar cinleri Allah’a şirk/ ortak yaptılar. Halbuki onları da Allah yaratmıştır. Enam/100”.



Bu ayetten ne anlaşılmalıdır: kadın diyor ki: “Kızımı onlarca defa hocaya götürdüğüm halde cinleri bir türlü çıkmadı. Hatta hoca dedi ki: “Cinler eskileşti. Damarlarında iyice yerleşti. Bu kızda papaz cini vardır. Kiliseye gidip papaz okursa ancak çıkar” gibi sözler bir Müslümana asla yakışan sözler değildir. Çünkü dini islami Mubin yeterli olmadğından papazdan şifa aranıyor. Eğer bir türlü çıkmıyorsa, sen cinleri ilahlaştırıyorsun. Onlarda haşa Allah’n gücünü görüyorsun. O nedenle bu inanışlar şirk oluyor. Cinlere de iftira ediyorsun. İşte Enam Suresindeki ayet bunu anlatıyor. Yani cinleri de Allah yarattı. Yaratılanda yaratanın gücü olur mu? Bütün bu batıl düşüncelerin Kaynağının hırıstyanlık ve Yahudilik olduğunu göstereceğim.
Bu girişten sonra bakalım hayrettin Hoca ne diyor? uzunca bir soru ile başlıyor. Şöyle ki:
”.

Cevap:
Sihir ve cinlerin insanlara tesiri konusu hala gündemde, hala tartışılmakta, hala birçok insan sihir ve cin etkisi korkusuyla yaşamakta, bu etkiden kurtulmak için yanlış yollara girmekte, boşa para harcamaktadır. Bu sebeple hem heyet halinde hazırladığımız ve yakında Diyanet’in basacağı Tefsir’de hem de Hayatımızdaki İslam isimli kitabımda yazdıklarımızı bazı tadillerle burada bir daha tekrar etmekte yarar görüyorum.
 

                                                                                                                               

İster etkili olsun ister olmasın sihir, kötüye de kullanıldığı, psikolojik olarak insanları etkilediği, kontrol edilemez olduğu, Allah’ın kurduğu tabii düzeni değiştirmeyi amaçladığı, insanların -dinde “sünnetullah” diye ifade edilecek kadar önemli kabul edilen- bilimsel gerçeklere (meselâ bilimsel tedavi yöntemlerine) güvensizlik duymalarına yol açtığı, insanların zaaflarını, dertlerini, korkularını veya ümitlerini sömürmeye ve onları aldatmaya elverişli olduğu, inanca zarar verdiği ve bunlara benzer daha başka sakıncaları da bulunduğu için şiddetle yasaklanmıştır. Büyücü veya sihirbazların birçok gizli şeyleri bilebildiği, tabiat üstü işler başarabildiği şeklindeki yaygın inançlar, muteber kaynaklarda İslâm’a aykırı

görülmüş, sihri mubah saymanın, haramı helâl saymak anlamına geleceği, bu sebeple de müslümanın dinden çıkmasına sebep olacağı kanaatine varılmış; ayrıca en yetkili ve güvenilir müslüman bilginler, bir kimsenin, sihrin haram olduğuna inanmakla birlikte, sihir yapmasının veya yaptırmasının ya da sihre ve sihirbaza inanmasının da büyük günah olduğu konusunda ittifak etmişlerdir (bu husustaki hadisler için meselâ bk. Buhârî, “Vesâyâ”, 23; Müslim, “Îmân”, 144; Ebû Dâvûd, “Vesâyâ”, 10). Aslında sihir menfaat amaçlı bir uygulama olduğundan Allah, Peygamber ve din gibi kutsal gerçekleri tanımaz; bununla birlikte, ihtiyaç duyduğunda bu değerleri menfaat ve başarı aracı olarak kullanmaktan da çekinmez. Bütün bu anlayış ve uygulamalar, Allah’ın irade ve kudretinin üstünde işler başarabileceği iddiasında olan veya öyle sanılan ya da eyleminin içeriğinde böyle bir iddia saklı bulunan sihirbaza Peygamber’den, hatta Allah’tan daha büyük değer vermek anlamını ortaya çıkarmakta olup sihir yapmayı ve yaptırmayı yasaklayan hükmün temelinde öncelikle bu gerekçeler bulunmaktadır.  
Sihir öğrenmeyi mutlak olarak haram sayanlar yanında, yalnızca bilgi sahibi olmak ve koruyup korunmak için öğrenmenin caiz olduğunu söyleyenler de vardır. (İbn Haldun, s. 1157; İbn Hacer, Fethu’l-Bârî, Kahire, 1959, XII, 335; Günay Tümer, “Büyü”, DİA, VI, 501-506).

Kaynak: http://www.hayrettinkaraman.net/sc/00187.htm