BU BÖLÜMDE, ÖNCEKİ KONULARDA SÖZ ETMEDİĞİMİZ BİLGİLER YER ALACAKTIR
Neden Oluşum: Tanzimat Döneminden beri bir kısım aydınlarımızın bir kısmı, din ile bilim bir arada yürümez düşüncesinde oldukları için; bir kısmı da bu modaya uyaraktan inandıkları halde bilim ve felsefe yaparken aynı modaya uyaraktan "Yaratılış" sözcüğü yerine "oluşum" kelimelerini kullanırlar. Yani "Biz Evrenin nasıl oluştuğunu anlatırız. Bir yaratıcısı var mıdır? Onu söylemeyiz. Onu okuyan düşünsün. Bulsun" şeklinde bir "Tanzimat Modası". Hani "Mekke'li kadınlar ayıplar diye" inandıklarını gizleyenler gibi. Dini açıdan: "-Ben ateistim. İnançsızım" demedikçe cenazesi islama göre kılınır.
BİLİMDE ATEİZİM (YARATILIŞI İNKAR) İDDİALARI
Bu konuya baştaki "Evrenin Yaratılması ..." konusunda değinmiştik. Burada biraz daha genişçe ele alacağız inşallah.
Marks, Lenin, Dr Abdullah Cevdet, Prof Dr Kerem Cankoçak, Prof Dr Celal Şengör gibi inançsızlara göre din,bilimsel hiç bir kanıtı olmayan boş bir inançtır. Din, yaratılmış bir Evren ve Yaratıcı Bir Allah'tan bahseder. Evren dediğimiz bu Gök kürenin sonradan yaratıldığını, ve yok olacağını söyler. Halbu ki, Evren öncesiz ve sonrasızdır. Başlangıçıcı ve sonu yoktur. Hem sonra madde ve cismin sonradan yaratıldığını var sayalım. Amma zaman ve mekanın sonradan yaratıldığını doğrulamak imkansız. Çağdaş bilim bu gibi saçmalıkları kabul etmez" diyorlar.
"İlk 1 Saniye-Tanrı Parçacığından Güneşe Evrenin Evrimi"
Evren yaratıldı mı yoksa hep var mıydı?
Önce ne vardı, önce denen bir zaman dilimi var mıydı?
Atom altı parçacıklardan hidrojen oluştuktan sonra, diğer elementler nasıl oluştu? Evrende madde de mi evrim geçirdi?
Galaksi toplulukları, galaksiler, yıldızlar topluluğu ve yıldızlar nasıl oluştu?
Bütün gök cisimlerinde canlı aramalı mıyız yoksa elimizdeki bilgi nerede canlı olacağını tahmin etmek için yeterli mi?
Neden altın ve platin uzayın da en değerli elementidir?
Uzayda bir değiş tokuşta kullanılmak için neden altın ve platini yanımızda götürmeliyiz?
Uzayda bizim dışımızda canlı var mı?
Açıkladığı Kitabının Yazarı Prof Dr Ali Esmersoy Kimdir?
Erzincan 1945 Hacette Ün. Zooloji Ve Biyologi
Evrim sahasında ve bir çok konuda çok kitap yazmıştır. Yukarıdaki kitabında oluşumun ilk saniyesini açıklamaktadır. Ona göre: "Başlangıçta zaman yoktu. Madde yoktu. Uzay yoktu. İlk olarak hidrojen meydana geldi" ve yukarıdaki fikirleri kitabında ve aşağıdaki video da anlatmaktadır. Okumak zor olduğu için videosunu lütfen tıklayınız.
Anlaşılan ateistler bilimin kendilerini bütünüyle % 100 doğruladığını iddia diyorlar. Acaba gerçekten öyle mi? Ben bu ara internetten 5 kadar akademisyenin pdf kitabını inceleyince, bilimin hiç de onların dedikleri gibi olmadıklarını gördüm. Evrenin (Kainatın, yer ve göklerin tümü, Gök Kürenin) yoktan yaratılışı bilim olarak jeoloji (yer biliminin) ana konuları içinde olduğunu gördüm. Pdf olarak incelediğim kitabın önce kapağını aşağıya alıyorum:
ŞİMDİ BU KİTABIN YAZARI
Prof Dr Yusuf Tatar Jeoloji Sivas 1938
BİLİM ALEMİNDE KABUL GÖREN SADECE AŞAĞIDAKİ KURAM VAR
Tatar Hoca'nın kitabında konu çok uzun. Biz Evrenin oluşumu (yaratılışı) ve sadece sonuca yönelik kısa alıntılar yapacağız. Kitap pdf ve Tatar Hoca tarafından imzalı olduğundan biz yazının içine karışamiyoruz.Konuya şöyle giriyor (Sh: 40):
Aleksander Freidmen 1888-1925
George Lemaitre 1894-1966
En çok katkısı olanlardan biri de George Gamow'dur.
En önemli eserlerinden; Creation Of The Univers (Evren'in Yaratılışı) eseridir ki, sanıyorum 1955 yılındaydı ki, İş Bankası Yayınları içerisinde "Bilimin Uzak Sınırları" olarak türkçe'ye çevrildi. Ben bu kitabı öğretmenliğe yeni başladığım 1976-1978 yıllarında Ankara Milli Kütüphane'de iyice okudum, bir çok yerlerinin fotokopisini aldım. Çok akıcı ve zevkli bir kitap. Evren hakkında ilgim onunla başladı.
Tatar Hoca bu kurama şöyle başlıyor (Sh: 41):
BURADAN ANLADIĞIM:
"11 ila 15 milyar yıl önce Evren'deki bütün madde sonsuz küçük sayılabilecek bir hacım içerisinde sıkışmıştır. Bu anda Madde,Enerji Uzay ve Zaman bulunmuyordu. Aniden büyük bir ptlama ile Evren oluşup (yaratılıp) işık hızından daha yüksek bir hızla genişlemeye başladı. Ve inanılmaz bir hızla Madde ,Enerji, Uzay ve Zaman ortaya çıktı"
Bize lazım olan bu sonuç kısmı idi. Sadece Tatar Hoca'nın kitabında değil en az 40-50 yıldan karıştırdığım kosmoloji ve astrofizik kitaplarında çok rastladığım aşağıdaki şekli aynen koymak istiyorum (Sh: 41):
atar Hoca'nın koyduğu aşağıdaki şekli koymayı faydalı bulduk (Sh: 43)
AÇIKLAMASI: yukarıdaki üç satırda, oluşumun ilk saniyesinde meydana gelen olayların evreleri (aşamaları) anlatılıyor. İlk saniyenin 1. evresinde meydana gelen olaylarları anlatacağım:
EVRENİN OLUŞUMU (YARATILIŞI) İLK SANİYEDE BİÇİMLENİYOR
1. Evrede, ilk saniyenin (1/1045 ile 1/1032) yani ilk saniyenin milyarda birinin, milyarda birinin, milyarda birinin, milyarda birinin, milyarda biri ile bu ilk saniyenin milyrda biinin, milyarda birinin, milyarda birinin, yüz binde biri arasındaki sicaklık milyon kere milyar kelvin derece idi. Bu sırada şişme ve yoğunluk salınımları oluştu.
Ben bunu lise mezünü bir vatandaşa anlatınca: "-Sen deli misin? 1 saniye 60'a 120' ye bölünür. Daha küçüğe bölünmez ki! Bölünür diye bilim adamı da ise, o da kafayı yemiştir" demişti. Ama biraz da haklı. 1 saniyeyi kaç milyar kere milyara bölüyorsun? Yani akıl almıyor. Fakat bu bilgiler Prof Dr Kerem Cankoçak gibi dinsizlerin
PROF DR KEREM CANKOÇAK FİZİK, CERN ANKARA 1961
kitabında da vardır. O kitabı ben de okudum. var. Çok iyi anlatıyor. fakat yapanı yoktur. "Kendiliğinden oluşmuştur." diyor. Nevton Evrensel Çekim Yasasının formülünü buldu. Fakat bu doğal yasaya göre boşlukta hareket ettiren bu evrensel çekim kuvveti konusunda Newton tek kelime söylemedi. Kerem Hoca kitabında bunu sorguladı ve şunu yazdı:
"- BUNA (SORUYA) GEREK YOK". Ancak altından kalkamayanca, gerek yok, demekle iş bitiyor mu? Hele bir fizik bilim insanının: "-Bunu sorgulamaya, araştırmaya gerek yoktur" dediği görülmüş değildir. Bir sonraki konuda evrensel çekim kuvvetini trtışacağız.
EVRENİN OLUŞUMU (YARATILIŞI) HAKKINDA YAZAN, ÇİZEN, ÇALIŞMASI OLANLAR HEP OTDÜ' DEN Mİ ÇIKIYOR?
Yani ÖDTÜ diye kısaltılan Orta Doğu Teknik Üniversitesi eskiden beri marksist- Leninist olarak duyduk ve bildik. Ama benim burada yararlandığım fizik hocaları hep ÖDTÜ' lü.
Yine ÖDTÜ fizik hocalarından Prof Dr M. Bilge Demirköz de şunu söylüyor:
"CERN'de Tanrı'ya inananların sayısı daha yüksek"
Fizik Hocası Prof Dr Taşkın Tuna da: "- O (Allah) ol dedi. Oldu" diyor ki, kendisini Video'dan izleyelim:
Demek ki bilim bu kadar inceliklere ulaştı, ulaşıyor, ulaşma yolundadır.
Evet. Bir kuram amma, bilim aleminde başka bir kuram da yok. Bundan sonraki çalışmalar bu kuramın ayrıntıları üzerinde gelişeceğe benziyor. Ve böylece
ATEİSTLERİN (İNANÇSIZLARIN) SAVLARI IŞIN EN BAŞINDA ÇÖKMÜŞ OLDU.
Sayın Celal Şengör de Yusuf Tatar Hoca gibi aynı sahanın uzmanı. Her ikisi de jeolog (yer bilimcisi) olduğu halde Celal Şengör, Yusuf Tatar'ın rastladığı bilgi ve belgeleri hiç mi görmedi? Yoksa işine mi gelmiyor? Ama hiç mı? Burayı bir türlü çözemiyorum:
PROF DR CELAL ŞENGÖR JEOLOJİ İST 1955
Hal böyle iken kendisi de Tatar Hoca gibi bir yerbilimi hocası olan Celal Şengör yukarıdaki bilgilere niçin ulaşamadı?
BURAYA KADAR ÇAĞDAŞ JEOLOJİDE EVRENİN OLUŞUMUNU (YARATILIŞINI) ALINTILADIK.
ŞİMDİ DÜNYANIN GÜNEŞ SİSTEMİNİN VE EVREN'İN SONU NASIL GELECEK?
DÜNYAMIZIN VE EVRENİN SONU
Tatar hoca sonradan yaratılan evrenin yine nasıl yok olacağı, bize göre Ahıret Alemine Geçiş- kuramlarına geçiyor (Sh: 44):
Tatar Hoca'nın kitabında bahsettiği diğer maddelerin özetini vermekele yetineceğiz
EVRENİN YARATILIŞI İLE İLGİLİ KİTAP YAZAN BAZİ BİLİM ADAMLARI
"Creation Of The Univers" =Evrenin Yaratılışı" demiş. Bilim modasına uyarak: "Evrenin Oluşumu" dememiştir. Bu nokta bize göre dikkat çekicidir rus olmasına rağmen.
ORTADOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİNİN BÜYUK FİZİKÇİLERİ
PROF DR CENGİZ YALÇIN 1934-2015
EVREN VE YARATILIŞ isimli kitabının kapağı
ODTÜ Fizik Bölümü ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu eski başkanlarından, Türk Fizik Vakfı kurucu üyesi Prof. Dr. Cengiz Yalçın, insanın aklını fark ettiği andan bugüne yanıtını aradığı temel soruda izlediği yolu, herkesin anlayabileceği bir dille özetlerken, okuru bilimsel düşüncenin tarih içindeki gelişimine de tanık ediyor.
PROF DR.NAMIK KEMAL PAK ODTÜ Fizik Bölümü
ESKİ FİZİK VAKFI BAŞKANI ESKİ TUBİTAK BAŞKANI,
Dünya çapında bir çok üniversitede, uluslrarası faaliyetlerde bulundu.
http://www.tuba.gov.tr/tr/haberler/akademiden-haberler/tubanin-ilk-uyelerinden-prof.-dr.-namik-kemal-pak-vefat-etti
BÜYÜK PATLAMA
Evrenin Kısa Tarihçesi
Prof. Dr. Namık Kemal Pak
O.D.T.Ü-Fizik Bölümü 14 Nisan 2012
http://fizikciler.info.tr/index.php/13-fizikciler/122-prof-dr-nam-k-kemal-pak-1947-2015
http://www.evreninsirlari.net/default.asp?eylem=sayfabak&kat=155-156&sayfa=2
Hoca'nın Yurt ve Dünya Çapındaki Çalışmaları için Bakınız:
https://samsun.ktb.gov.tr/TR-60419/prof-dr-namik-kemal-pak.html
EVRENİN BAŞLANGICI HAKKINDA:
http://www.tfv.org.tr/belgeler/evren.pdf
PROF DR TAŞKIN TUNA FİZİK YÜKSEK MÜHENDİSİ
TAŞKIN TUNA Ankara 1964
Atmosfer Ve Uzay Fiziği Uzmanı
Çok Kitap Yazmış Çevre Bakanlığında çalışmış, Televizyonlarda çok programları vardır. Bunlara google arama kutusunda video araması yapılarak ulaşmak mümkündür. İşte bir tanesi:
Hoca'nın İngiltere ve ABD'de Meteeorolojik çalışmaları ve kitapları için bakınız:
https://www.kitapyurdu.com/yazar/taskin-tuna/14328.html
OLUŞUMUN (YARATILIŞIN) KARA KUTUSU: (KESİN DELİLİ)
Nasıl ki, düşen uçağın bir karakutusu varsa, sıfır zamandan 380.000 yıl sonrsına ait -benim ifademle- kara kutusu (kozmik mikrodalga arkaplan ışıması) bulunmuştur. Ve bu buluşu yapan iki bilgin 1978 yılında Nöbel Ödülü aldılar. Kendileri yaptıkları laboratuar ve Teleskoplarının başında görünmektedirler. Bu kara kutu (ışınım) şu anda da Evrende, dünyamızda bulunmaktadır.
Nobel Prize Winners Wilson and Penzias 1978
Bu alanda çalışma yapanlardan biri de
Prof Dr. George Simoot ABD 1945 Fizik, cosmology.
2006 yılında bilime kazandırdığı yeniliklerden dolayı aldığı Nöbel Ödülüyle yukarıdaki resimde görülmektedir. Prof. M. Bilge Demirköz
PROF DR M. BİLGE DEMİRKÖZ ÖTDÜ FİZİK İST 1980
kendisiyle bir söyleşi yapmıştır. Büyük Patlama, benim ifadeemle oluşumun karakutusu, Penziyan ve Wilson, G. Simoot'la bilgileri şu adreste ayrıntılarıyla, kalıntı ışınımın çekilmiş görüntülerini/resimlerini Bilge Demirköz'ün yazısında bulmak mümkündür: fakat o yazısının internet adresini yazamıyorum. Sitemin yazılımı kabul etmediği için yazının baş kısmını kaydediyorum. Google arama kutusuna yazının başlangıç kısmına aşağıdaki kısmı yazınca Hoca'nın yazısını bulmak mümkündür:
BÜYÜK PATLAMANIN ÇINLANMASI Bilge Demirköz
Âvâzeyi bu âleme dâvûd gibi sal Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş
Bâki Evrenin ötesinde ne var? Büyük Patlama’dan önce ne vardı? Karanlık madde ne, karanlık enerji ne? Çağımızın en zor soruları belki de bunlar.
BİLGE DEMİRKÖZ HER TARAFTA ÇALIŞMALARIYLA KONFERASLARDA VAR. KISA ZAMANDA ULUSLARARASI OLDU.
Genç Profesörün dinlediğimi bir videosunda (konferansında) "Kün fe yekün= Ol der. Hemen olur" olayından bahsediyor. Yukarıda geçtiği üzere Taşkın Tuna'nın "OL DEDİ OLDU" kitabı bulunmaktadır. Her halde Belgin Hoca da aynı yoldan gidiyor.
KONYA BİLİM MERKEZİNDE:
Aşağıdaki Kaynakta ÖTDÜ de fizik hocası Prof Dr Bilge Demirköz'ün yazısında
EVRENİN SONU
DÜNYAMIZIN VE EVRENİN SONU: Evrenin oluşumunun anlatıldığı yerde, çoğunlukla Dünya ve Evrenin Sonu hakkında da kuram olarak bilgi verilmektedir. Yukarıda yer alan ve Prof Dr Yusuf Tatar'ın kitabındaki ilgili kısmı tekrar (mükerrer) koyarak sonuçlandıracağım:
Tatar hoca sonradan yaratılan evrenin yine nasıl yok olacağı, bize göre Ahıret Alemine Geçiş- kuramlarına geçiyor (Sh: 44):
Tatar Hoca'nın kitabında bahsettiği diğer maddelerin özetini vermekele yetineceğiz
SONUÇ:
Evrenin başı ve sonu hakkında eskiden sadece din ve felsefe kitaplarında yer alırdı. Fen kitaplarında ise: " Hiç bir şey yoktan var olmaz. Vardan da yok olmaz" diye geçerdi. İnançsızlara göre din; "Bilimsel hiç bir kanıtı olmayan boş bir inanç" idi. Bu sava. 100 yıl önce vereceğimiz bir cevap yoktu. Ama gelinen noktada evrenin oluşumu (Yaratılışı) bilimin, astro fiziğin, Jeolojinin en önemli temel konularının içinde yer aldığını belgeleriyle "Bilim ve Felsefe" katagori (Ünite) içinde belgeleriyle Allah'ın da yardımıyla ortaya koyduk. Belgesiz hiç bir bilgiyi kullanmadık.
İlahiyyat fakültelerinde, kelam ve felsefe bölümlerinde hala hudüs delili, heyula, cevher ve araz gibi anlaşılması da çok zor olan soyut konuların tamamen bırakılmsının zamanı bin defa gelmiştir. Halbuki aynı konuları modern bilimle açıklamak çok daha kolay hale gelmiştir.
. Ekliyceğim çok daha başka bilgi ve araaştırmalar varsa da okuyucuyu sıkmamak için burada sonlandırıyorum. Bizim yaptığımız bu çalışma böyle bir amaç taşımaktadır