ÇEVRECİ, TÜKETİCİ, ARAŞTIRMACI
DİNİ KONULAR
Akla Gelen Bazı Sorular
BAZI FELSEFİ SORULARA  CEVAPLAR

 
1-  Allah’ın ne ihtiyacı vardı da Evreni (Kainatı) yarattı

Cevap: 

       a)  Ziya Paşa’nın dediği gibi, “Bu terazı bu kadar yükü çekmez”. Yani yük çok fazla.  Fakat terazi küçük.   Dolayısıyla biz bu  küçük aklımızla bu soruları düşünerek çözemeyiz. Allah C.C. nun yarattığı binlerce   cins varlıktan ne kadarının sırrını (gizemini) çözebildik. Bilim gözümüzün ve aklımızın (beynimizin, görmemizin) çalışmasını    çözebildi mi? Hayır. Yanından bile geçemedi. Hz. Peygamber buyurdu ki:
       "- Hatır ve hayalinize ne gelirse biliniz ki; Allah ondan başkadır".

      b)  Hadiste: “Ben gizli bir hazineydim. Bilinmek istedim. O nedenle Evreni yarattım.” Diye geçmektedir.   Bilinmekten de “Lezzet-i mukaddese: Kendisine özgü bir zevk” almak için yarattı.Çünkü her güzellik  kendisini göstermek ister. Kime gösterecek? Yarattığı  İnsan, melek gibi akıllı varlıklara. Yarattığı  milyonlarca güzellik ve inceliklerin bilinmesi ve görülmesi Cenabı Hakk'ın hoşuna gider.
      O nedenle Yaratıcı, kendisine şükredilmesini (yarattığı güzellik, incelik, sanatsal özelliklerin insan ve melekler tarafından) bilinmesini istedi. Hadiste: "Allah güzeldir. Güzel olan her şeyi sever. Şükür, AllahIn -bizler için yarattığı elektrik, radyo, televizyon, telefon, uçak ve gemi gibi... bize binlerce  kolaylık getiren-  araçların  Allah'ın eseri olduğunu bilmek ve  onlardan bahsetmektir.  (Ayrıntı için "Bilim ve Felsefe/ Doğa yasası nedir*".  konusuna bakılabilir).  Yarattklarında kendi gücünü görmek; melek, insan ve cin gibi akıllı varlıklar tarafından bilinmesi ve görülmesi için.

      c)   Allahu Teala’nın yaratma sıfatı olduğu için evreni ve içindekileri yarattı. Nasıl ki, yakmasız ateş,  işitmesiz  ve görmesiz insan, zehirlemeyen zehir  olmazsa; yaratma sıfatı olup da Yaratma’sız da Allah olmaz. Allahu CC. Her hangi bir şeye ihtiyacı olmadığından Evreni yaratmada da bir amacı yoktur. Çünkü amaç ve ihtiyaç eksik olan varlıklar için söz konusu olabilir. 

Örneğin her öğrencinin bir amacı:çevirerek meşhur olmak. Her insanın böyle bir takım amaçları vardır. O amaçlara ulaşmak için üniversite okumak, doktor veya mühendis olmak,yurt dışına giderek araştırma yaparak  kendisini geliştirmek, insanlığa yararlı olacak bir buluş yapmak için hayat boyu çok para harcamak ....   gibi  zorluklara katlanaması gerekir. Ama Yüce Yaratıcı amacına ulaşmak için  biz insanlar gibi her hangi bir  zorluk asla  çekmediğinden; gaye amaç  biz insanlar içindir. O'nun yaptığı (yarattığı) her varlık mutlaka  yerli yerinde ve doğrudur.

O, hiçbir şeyi yaratmadan önce de vardı? O nedenle O’nun için kendisine yönelik bir amaç, niyet (doleyısıyla eksiklik) olmasa gerektir.

Yaratma sıfatı   olduğundan yarattıklarını (mahlükatı, kainatı) yaratmıştır. Bir motorun çalışması için gerekli bütün parçaların tam olması lazımdır. Yarattıklarını bir motorun parçaları gibi düşünmek lazımdır. Bu parçalardan biri insan, diğeri tüm gök cisimleri,hayvanlar, kuşlar, cin ve şeytandır. Konuyu biz kendimize göre değil; sonsuz güç ve Kudrete göre düşünmemeliyiz.
 
Yukarıdaki cevaplardan istediğimizi seçmek serbesttir. Son cevap İtikatta mezhebimizin seçkin alimi olan Maturudi’nin görüşüdür. Benim tercihim de odur. Nitekim Kuran Bilgini Prof Dr Mehmet Okuyan da aynı şeyi söylemiştir. Tıklayınız efendim:

 

 

Mezhep Bilginimiz Maturudi konuyu şöyle bitiriyor ve kanımızca da yeterlidir:                                                                                                                          
"Mademki  Allahu Teala'nın Varlığı gereği yaratıcı olduğu kesinleştiğinden, O'nun Yaratıcı olmaması asla düşünülemez. Buna göre:
"Niçin Yarattı?" diye sormak da anlamsız olur. Tıpkı: "Niçin gücü yetti? Niçin bildi?" diye sormak gibi
.PRof Bekir Topaloğlu. Diyanet Dergisi 01.06.1976.

      
2-  Allah’ın ibadete ihtiyacı mı vardır? İbadetsiz de  bizleri Cennetine koyamaz mıydı?

Konuyu yine kendimize göre düşünüyoruz. Allah cc sonsuz bir güç. Biz  O’na ibadet etmekle ne iyilik edebiliriz ki! Haşa (bin kere yanlış).

a)  İbadetler imanı (Allah’a cc bağlılığı) arttırmak içindir. Bunu Din Görevlilerimiz çok iyi anlattılar. Örneğin ı (muayene, tedavi, meliyat gibi)  uygulamaları    olmayan bir doktor veya antreman yapmayan bir sporcu zamanla benim gibi bir cahil olur. Ama uygulaması olan kendini hep ilerletir. Gelişir.
b)  Allah’a cc bağlılığı artan bir insan geleceğini Dünya ve Ahıretini düşünerek kendisini O’nun emir ve yasaklarına uymaya bağlı kalmaya  zorunlu hisseder.
c)  Allah’ın cc emirleri toplumun birlikteliğini ve kalkınmasını; yasakları da toplumu bozulmaktan kurtaracak şeklindedir.
d)  Dolayısıyla ilerleme O’nun emirlerine uymak, yasaklarından kaçınmakla mümkündür. Yani ibadet Allah’ın ihtiyacından değil; bizler için gerekli. İyi insan, adam gibi adam olmak için gerekli.
e)  Sonuç olarak Allah’a ibadet ve imana, düzelmemiz  ve iyi insan olmamız için biz insanların ihtiyacı vardır.               
 
· 3- YA ORUÇ?

Oruca da Haşa (Bin kere yanlış), Allah’ın değil aynı şekilde biz insanların ihtiyacı vardır. Orucun sağlıklı olmak ve dünyada ac insanların durumunu yaşayıp onlara yardım etme duygusunu oluşturur.    
         Dünyanın çeşitli ülkelerinde açlık çeken insanlar vardır. Hz. Peygamber buyurdu ki:  “Bir şehirde bir kimse açlıktan ölürse, o şehirde yaşayan her kes onun katili sayılır.  Dünya artık televizyonlarla tek bir şehir haline gelmiştir. Bilinçsiz Müslümanlık. En azından herkes kurbanını yurt dışında kesebilir. Aç insanlara yardım etmiyorsak, oruçtan fazlaca yararlanamıyoruz. Yani tutulan oruç, tam hedefine varmıyorsa, eksiktir. Şunu anlamaya çalışalım:  “Tatmayan bilmez.”.                                                                                                                                         
·         Dolayısıyla namaz, oruç, zekat, kurban ve  sadaka, hayırlı ve sevaplı işler (salih amel) e Allah’ın değil; kişi ve toplumun ihtiyacı vardır. Bilinçsizik. Bu ibadetlerin  niçin emredildiği üzerinde düşünmek lazım. Allah'ın sıfatlarından biri de  HAKİİM dir. Hakim hikmetli, yani  yarattığı her  varlık, her emir ve yasağın bir amacı bir faydası vardır.  Faaaydasız, amaçsız bir iş  emretmek yapmak insanoğluna yakışmıyor da, Allah'a yakışır mı?

 4-Kader Ve Kaza Nedir:
    a)   Kader: Başlangıçta zaman yoktu. Madde yoktu. Uzay yoktu. Sadece Allah vardı. İşte bu sıfır zamanda  Yüce Allah kulun hangi yolda                       seçimini kullanacağını ilim sıfatıyla biliyor, İrade sıfatıyla isteyip onaylamışsa buna kader denir.
    b)  Kaza:  Sıfır zamanda  Allah’ın bildiği ve onayladığının zamanı gelince  tekvin sıfatıyla  yaratılması, olay haline gelmesine de kaza denir. gerçekleşe haline gelmesi, yanı yaratılmasına denir.
    c)   Halkımızın çok kullandığı kaderi, alın yazım, kötü kaderim .. gibi sözcükleri mümkünse hiç kullanmayalım. "Allah tarafından alnıma                      yazılmıştı" cümlesi yanlıştır. Doğrusu: "Allah tarafından sıfır zamanda BİLİNMİŞ İDİ"  şeklindedir. Bütün sorunlar  "Yazılı idi"                                cümlesinden  kaynaklanmaktadır.


5- “Alemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz”  ayetinin iki yönü vardır:
      
  1. Burada geçen  “dilmedikçe” kelimesi  Allah’ın Külli İradesi  olup “onaylamadıkça” anlamındadır. Bir de Cenabı Hakk’ in her şeye gücü yettiğine işaret var. Bir memur izin almak için amirine gider. Amiri onaylarsa izine çıkar. Onaylamazsa izin yapamaz. O’nun izni olmadıkça bir yaprak yere düşmez; düşüyorsa Allah cc. Da istemiş, onaylamış demektir.
  2. İslamda bir kural vardır. Kişinin yararına ve zararına olanı yaratan Allah’tır. Fakat kulun kötü yolu seçmesine rızası yoktur.  Bir öğrenci çalışırsa öğretmeni onu severek ödüllendirir. Fakat çalışmayan öğrenciye geçersiz not vermekten hoşlanmaz. Aynı şekilde Rabbimiz kulunun sevaplı işlerini severek yaratır. Günahlı işlerde bulunanın eylemini de onaylayıp isteksiz olarak yaratır. Örneğin kul seçimini kumardan yana kullanırsa Allah kumar eylemini de onaylayıp yaratır ama, rızası ve isteği olmaz. 
6-      Madem ki Allah benim günah ve sevap işleyeceğimizi biliyor, beni neden imtihana tabi tutuyor?                                                                      
         Bu demektir ki, Allahu Teala "Bakalım ki ,biz kulları günah mı sevap işleyeceğimiz için yaratıyor" demektir. bu bazı  hocalarımızın             yanlış yönlendirmesinden kaynaklanmaktadır? Bakalımcılık insanlara göredir. Allah'a göre bakalımcılık olabilir mi? Allah biz                     insanların günah mı, sevap mı işleyeceğimiz bilmiyor muydu? burada ayetin yanlış anlaşılmasından kaynaklanan yanlış bir soru ve yanlış bir cevap söz konusudur:

        لَّذ۪ي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيٰوةَ لِيَبْلُوَكُمْ اَيُّكُمْ اَحْسَنُ عَمَلً    O Allah ki, hanginizin  daha güzel amel yapacağına yönlendirmek için dünyada imtihanı (sınavı), ölümü          ve Ahıret hayatını yaratandır  Mülk/2" 

         Ayetteki  ölümü insanın hiç olmadanki hali, topraktaki hali; hayatı da Dünya hayatımız" olarak anlıyorlar. Bir kere bu yanlış. Ayet açık: Ölüm             insanın ölümü; hayat da öldükten sonraki hayatımızdır. Buna göre Cenabı Hak dünya hayatımızın bitişi olan ölümden sonraki Ahıret                       Hayatını  yarattı ki, insanlar ölmeden önce - Ahıret Alemini göz önünde bulundurarak kendilerini sınava hazırlasınlar.  Eğer Ahıret Alemi                   olmzsa  insanlardan iyi işler yapanlar ödüllerini; haram işleyenler cezalarını nerede görecekler? 

        Öğrenciler sınavlar yapılmazsa, sınavlara hazırlanmak için hayatına kolaylıklar getirecek derslerine çalışırlar mı?  Nasıl ki, yapılan sınavlar            öğrencilerin gelişmesi ve olgunlaşaması için gerekli ise;  Ahıretin varlığı da insanların dünyada, salih amel (ibadet ve iyi işler)  yapmalarını              sağlamak içindir. Yoksa bakalım kim iyi ve kötü yolda ilerleyecek!!  Bakalımcılık biz insanlar için düşünülebilir.  Yerler ve gökler yaratılmadan          önce her şeyi bilen Allah için bir bakalımcılık söz konusu olabilir mi? Zavallı müslümanlar!!!


        İman, ibadet, imtihan evren ve insanın yaratılış amacı  ve seebebi değildir. Ama Evren ve insan yaratıldıktan sonra iman, ibadet, imtihan ve            Ahıret Hayatı mutlaka gereklidir. Ne için gereklidirler? Biz insanların gelişmesi, günah ve kötülüklerden uzaklaşmak için gereklidir. Doktorun            tedavi ve ilaç yazmının doktora ne faydası var? Belki o  doktor  tdavi ettiği veya edemediği hastasını hayat boyu göremeycektir. Yani menfaat kula yöneliktir.