MURAT KOÇ - ÇAYELİ / RİZE
Tarımda Kullanılan Gübreye Yabani Ot ve Ağaçlar Ortaktır

ZENGİNLİK TEMBELLİK GETİRDİ

ÇAYLIKLARA VURULAN GÜBREYE YABANİ OTLAR ORTAKTIR.

HATALI BİR DEĞERLENDİRME:

1-      Yolda, arabada orda burada deniliyor ki:
       “-Bizim zamanımızda 1 kg çay parasıyla 1 kilo zeytin alınırdı” .

          Artık yaşım 70'i buldu. Çocukluğumda o günleri yaşadık doğru. Fakat o günün açlık ve kıtlığı bugün asla yoktur. Üstelik  bugünkü ulaşım ve iletişim araçları, beyaz eşya da yoktu. Lüks yaşama ve mobilya hemen hemen yoktu. Bugün köyde Cuma öncesi cami kapısındaki kadar araba, ancak Rize Merkez’de vardı. Ahırda 2-3 tane inek olurdu. Ekmeğimizi çayırda ekilen mısırların rokalarınındaki mısır tanelerinin öğütülmesiyle yapardık. Yağ satarak evin giyeceğini karşılardı. Naylon çorap zaten yoktu. Ayakkapı yerine hamal lastikleri vardı. Çoğu yalınayak dolaşırdık. Çarşıdan un-ekmek vs alınmazdı. Sadece zeytin şeker ve tuza para  verilirdi. Her şey köydeki imkanlarla yapılırdı. Ota una, ekmeğe para verilmezdi.  odun dağın arkasından imece (eğratluk)  ile taşınırdı. Durmak ve dinlenmek sadece kışın yapılırdı. Elektrik zaten yoktu. Fenerle aydınlanırdık. Sonra şişeli lamba çıktı. Herkes sürekli çalışırdı. Ben yaşadıklarımı ve gördüklerimi yazıyorum. Bugünkü kadar zengin de asla yoktu. 260 hanelik köyde fazla çaylığı olduğundan sadece bir kişi zenginleşebildi.  Köyde iki katlı beton evleri olanlar çok azdı. Şimdi o beton evler ev sayılmıyor. Evdeki herkes çok çalışırdı. Sabah yatmak zaten yoktu. Yatsı namazından sonra oturmak kesinlikle yoktu.                                                                                                                                                                          
2-  “Türk Halkı Zenginleşti” değerlendirmeme, ak parti haricindekilerin bu cümleye itiraz edeceklerini biliyorum. Demek istediğim başka. Eskiden  evin erkeği gurbete (Rize Dışına) gidip para kazanır ve evini bakardı                                                                                                                                           
3-    Bugünü yaşadığımız için yazmıyorum. Yani çok zenginleştik. Herkes güzel elbise, çocukların cebinde 1000-2000 liralık cep telefonları.  Çocuklar anne-babalarına hemen hemen her şeyi aldırtabiliyor. Bugün böyle oldu.    
                                                                                                                                                                                                              
       Yani zenginleştik.  Hep aşağıya değil yukarıya baktığımızdan kendimizi iyi görmüyoruz. Zenginleşince tembelleştik.  Yani zenginlik  tembelliği getirdi. Çalışıp üretme olayı  bitti.  Baz çay kesme motorlarıyla kesiliyor  1 ay sonra daha gür olarak geliyor.  Çaylıklar  gürgen, kestane ağaçlarıyla dolu. Maçitali, yılan dili, sliva gibi yabani otlarla çaylıklar dolu. Bu yabani otlar koparılacağına ot    motorlarıyla kesilmektedir. Her yaz bu yabani otlar üç defa kesilir. Har kesildiğinde, koparılmayan yabanı otlarının kökleri biraz daha  büyür. Çayını topladığımız çay tamilarının kökleri çoğunlukla kazık köktür. Aşağıda görüldüğü üzere derine inerler. 
 

Yukarıdaki çay fidesi köklerine ve aşağıdaki yabani otların köklerine bakmak yeterlidir. Çay kökü 5 m derine inse ne olur? Hiç  bir şeye yaramaz. Başımın saçları kadar çok, Yabani otların kökleri kadının saçları kadar uzundur.  Memleketim Rize de 3 sürgün çay alınır
YABANİ OTLARIN KILCAL KÖKLERİ, ÇAY BİTKİSİNİN KÖKLERİNDEN YÜZEYE DAHA YAKINDIR.  BELKİ ON KAT DAHA FAZLA. Bana aşağıdaki çocuğun kafasını hatırlatıyor. 
 

Kökler Güneşin sıcaklığını; toprağın hemen  altındaki gübreyi ve suyu alınca coşuyor.

 ZİRAAT BİLİMİNE GÖRE KÖKLERDE GELİŞME  YÜZEYE YAKIN YERLERDE OLUR.    
 
4-   Köklerde gelişme, güneşin sıcaklığının ulaşabildiği 10-20 cm derinliklerde olur. Daha aşağılara Güneşin sıcaklığı ulaşabilirse köklerde  gelişme olur.                                                                                 

 

SİLİVA OTU
 
TOHUM NERESİNDE 

 

KÜÇÜK MAÇİTALİ OTLARI 
 
Dalcıklardaki tarağın dişlerine benzeyen parçacıklar tohumdur. Koparılınca taşınıp yakılmalıdır.

 

BÜYÜK  MAÇİTALİ

KILCAL KÖK/EMİCİ TÜY SAYISI MI BAŞIMDAKİ SAÇ SAYISI MI FAZLA?

ALLAH YABANİ OTLARI NİÇİN BAŞIMIZA BELA ETTİ?

İNEK BESLİYORSANIZ BU OTLAR İNEKTE ET SÜT, YOĞURT, YAĞ VE PEYNİR OLUR

YARATICI "HAYVANCILIK YAPIN" DİYOR. HAYVAANLARIN RIZKINI YARATTI.
Ben 72 yaşındayım. Küçükken annemin 3-4 tane ineği vardı.Çarşıdan 1 kilo ot almadan, hayvanlarımızı bu yabani otlarla beslerdi. Yazın bu yabani otlar kurutulur ve darnıya (tavan arasındaki boşluklara) konurdu. Kışın kurutulmuş maçitali ve diğer otlarla hayvaanlar bakılırdı.

Çay geliri çok azdı. şimdi her kesin bir maaş geliri var. O zamanlarda fakirlik vardı.Evin ihtiyaçları tereyağı satılarak karşılanırdı. Günümüzde hayvancılık ölünce, Allah'ın hayvanlar için yarattığı  yabani otlar başımıza bela oldu.
Memleketim Rize'de, 3 sürgün çaydan önce ot motoruyla kesilen bu maçtalıların kökü sürekli büyür. Koparılınca serti bozarlar.

NASIL MÜCADELE EDEBİLİRİZ?

ÇAYLIKLARDA NİÇİN BOŞ YERLER VARDIR?

Bir vatandaşın Çaylığı:
ÇAYLIKTAKİ BOŞ YERLERE ÇAY FİDANI DİKİLSE, ORALARDA YABANİ OT BİTMEYECEK. SEN DE DAHA ÇOK ÇAY. DAHA ÇOK PARA KAZANACAKSIN.

 ÇAYINI TOPLAYABİLMEK İÇİN  ÇAYLIKTAKİ YABANİ OTLAR OT MOTORUYLA KESİLDİKTEN SONRA ÇAY BAHÇESİ AŞAĞIDAKİ HALİ ALIR.

ÜSTTEKİ ÇAYLIK  1 AY SONRA AŞAĞIDAKİ ŞEKLİ ALIR
 

 MAÇİTALİ OTU KUDURDU (COŞTU).  GÜBREDEN YABANİ OTLAR NASİBİNİ ALDI.

 

YILDA 2-3 DEFA BU DÖNÜŞÜM  TEKRARLANIR

Bir çay döneminde (1 yılda) 3-4 sürgün çay toplanır. Ve sürgünden önce üstteki çaylıkta bulunan maçitalılar ot motorlarıyla kesilir.  1 yılda maçitalılar aynen çay gibi 3-4 kez büyür ve kesilir. Aksi taktirde çaylıktaki çayları toplamak mümkün olmaz.
YABANİ OTLARDA ÜREME
Aşağıdaki resimde koparılmayan bi maçitalının tohumları döküldüğü yerde 1' e 10-20 bittiği, çoğaldığı görülmektedir. 

 

Yukarıda maçitaliyi gördük. maçitalinin üremesi tohumsal değildir. 20-30 cm büyüklüğe ulaşınca gördüğümüz yan dallardaki dalcıkların her biri tohuma dönüşür.  Çayllıklarda boş bulunan yerlerde 10-50 adet hemen biter. Eğer çaylıklrda boşluk yoksa bu yaprakcıklar tohum olarak dibe inse de, güneş göremediklerinden bitmzler. O nedenle YABANİ OTLARLA MÜCADELE ONLARI KESMEK DEĞİL, ÇAYLIKLARDA BOŞLUK VAARSA MUTLAKA  ÇAY FİDANİ DİKEREK BOŞLUKLARI YOK ETMEKLE, KAPATMAKLA MÜMKÜNDÜR. 

 

YILAN DİLİ
Dallardaki dalcıklar kartlaşınca her bir dalcık tohum olur. Rürzgar bu tohumları etraftaki boş yerlere taşır.

 

SİVRİ OT  1 tamisisındaki tohumlar rüzgarla   1 dekar kesilmiş çaylığa yeterlidir.

YABANİ ZUZULATA KÖKLERİ: SAYILABİLSE YUKARIDAKİ BUZAĞIN DERİSİNDEKİ TÜYLERE DENKTİR.
Anlamak lazım ki, verilen gübremizin oğu boşa gidiyor. Çok önemli olduğu için kartımın arkasında bunu anlatıyorum.:
(kart  resmimi ekleyemedim)
 
  YUKARIDAKİ  RESİMDE GÖRÜLDÜĞÜ ÜZERE KÖKÜ 1-3 CM DERİNLİKTE KILCAL KÖKLERLE HIZLI ÇOĞALMAK SURETİYLE TOPRAĞIN EN BESİLİ VE EN FAYDALI KISMINDA ÖRGÜTLENİP;  TOPRAĞA VERİLEN GÜBREDEN ZAVALLI ( !) ÇAY TAMİSİNE FAZLA BİR ŞEY BIRAKMAZ.  BUNLAR BENİM YAPTIĞIM GİBİ ÇOK KÜÇÜKKEN, ÖRGÜTLENMEDEN  KOPARILIRSA GÜBRE ÇAY TAMİSİNE KALIR.
 
 ÇAYLIKLARDAKİ AĞAÇLAR KESİLMİYOR

 

ÇÜNKÜ DAHA ÇOK PARA KAZANMAYA İHTİYAÇLARI YOK!!!

Şöyle ki:   Rize'ye çay gelmeden önce, rizeliler evi geçindirmek için evi kadınlara bırakıp gurbete giderlerdi. Mesela babam Samsun'a İzmit'e gider;  fırında çalışarak para kazanırdı. 5-6 ay çalışıp  biriktirdiği parayla eve dönerdi. Para bitince  mecburen tekrar  gurbete
giderdi. Çünkü Rize'de para imkanları yoktu. Annem de Ahırda bulunan 3-4 sığırı tamamen arazideki ot imkanlarıyla büyütürdu. Bir inek bir bakkal idi. Senede bi kez bir hayvanı kasaba verirdik. O parayla 1 kışlik gıda maddesi toptan alınırdı.

Şimdi  uzaağa (gurbete gitmeye hiç gerek yok.  Çaylıklarımız  bir gurbet. Fakat  çalışan yok.
GELİR OLARAK   BİR BAŞKA KAYNAK

İHLAMUR ÇİÇEĞİ TOPLAYIP SATMAK


 ASLINDA HEM İYİ GELİR HEM DE SPOR:    

Bizim zamanımızda 1 kilo  çay 1 kilo zeytın aldığı 50 sene önce bir aile  bir sürümde yapardı 300-400 kilo çay üretip satardı.
Aynı aile bugün bir sürümde en az 15.000 ton çay üretip satmaktadır. Eziyeti arttı ama, gelirin de arttığı söylenebilr.


 
Köydeki ihlamur ağaçlarında çok güzel ihlamur çayı oluyor. İhlamur çayının 1 kilosu İstanbul'da 120-160 TL.  100 liraya kuruyemişçilere ve kahvelere satılarak öğrencilerin masraflarını çıkartmak mümkün. Köydeki öğrencilere ve gençlere söylüyorum. yapan yok.
 
AĞACA ÇIKMAK DA SPORDUR.
Ne yazık ki, çençlik bu sporu sevmiyor.
YABANI OTLARLA NASIL BAŞ EDECEĞİZ?  Şöyle sıralamak mümkündür:

1- Çaylıklarda boş yer olmamalı. Boş yerleri  çay fidanı veya tohumu dikerek kapatmak. Benim çaylıklarımda hiç boş yer bulunmamaktadır.
2- Çünkü toprak boş durmaz.  Rüzgar yabani otların tohumlarını yakın veya uzağa taşır. Güneş vuruncaboşluklardaki tohumları bitirir.
3- Çaylıklarda Yabani Ot ilacı kullanmak yasaktır. Ve doğrudur. Ancak, bir defaya mahsus:
4- İlaç püskürme  cihazların hepsinde  vururken ayarlama yapmak mümkündür.  İstersen  -50 kuruş kadar alanın dışına taştırmadan ayarlamak mümkündür.
5- Hiç bir yabani otu yaş iken koparma. Bir kazan veya   bir tekne toprağı da koparırsın ve sert bozulacağından asla deeneme.
6- Birdefaya mahsus dışarıya taşırmadan mesela maçitalıya iyice vurdum. İlaç, kökün kılcal köklerinin toprakla  toprakla bağlarını kestiğinden,  kuruyunca az bir asıldığında ana kök eline gelir. Kopar. 
7- Kopan kökler sallamadan çuvallayıp yakmak. Çünkü sallandığında otun üzerindeki tohumlar 10 kat daha fazla artarlar.  Yaş iken bir maçitaliyi koparırsan 1  kazan/büyük tencere kadar toprağ da koparır. 

ÇAYLIĞIN SERTLERİ BOZULUR:                                                                                 
8-
Kopan kökler mutlaka yakılmalı. Çünkü tohumlarıni kar/kış öldürmezBaharda aynen biterler. 
9- O nedenle Sürekli denetm lazımdır. .