DURUM TESPİTİ::
Armut Zamanındayız. Herkesin kapısında arazisinde veya çaylıklarında bir veya bir kaç armut vardır. Özellikle bizim araboğulları mahallesinde dolu armut ağacı vardır. Çoğu meyva doluyor. Fakat armutlar oluyor, yenilecek hale geliyor. kimse alıp yemediği için çürüyüp altına dökülüyorlar. Soruyorum arazi sahiplerine:
-Bu armutu besliyorsunuz büyütüyorsunuz. Güneşi kestiğinden çayda verimi düşürüyor. Niçin yemiyorsunuz" dediğimde. Hemen hemen hepsi:
-Eski tat yok.
-Kesin bunları barı.
-Belki ilerde düzelirler. Meyve ağaçları dede/baba yadigarıdır. Hatıraya ihanet günahtır".
ARTIK KARA YEMİŞLER OLMAMAĞA BAŞLADI
HATALI DİNİ YAKLAŞIM:
"İnsanlar yoldan çıktı. Allah'ın emrinden uzaklaştı. Allah da rızkı kesti. Biz buna layıkız".
Allah Kuran'da: "لَٓا اُض۪يعُ عَمَلَ عَامِلٍ مِنْكُمْ: Sizden çalışan hiç bir çalışanın emeğinin karşılığını zayı etmeyeceğim (boşa çıkarmayacağım) Ali İmran 195" diye garanti veriyor. Diğer bir ayette de: " Başınıza her ne musibet (felaket, kötülük, zarar) gelirse, kendi yaptıklarınız yüzündendir. Şuara /30" denmektedir. Kendi kabahatımızı kabul edeceğimize kusuru kaderimizdi" diye Yüce Yarataaana fatura etme yolunu seçiyoruz. Yanlışımızı kabul etmeliyiz. Allah her şeyi bir sebebe bağladı.
Kapımızdaki bu armut ağacı belki 150-200 yaşında. Her yıl 3-5 ton armut verir. Ayapi dediğimiz pekmez armutu olup 3-5 yıldan beri malesef tat diye bir şey kalmadı. 3-5 gün önce çıktım. Değen armutların yarısı değmiş yarısı çürük. Böylece armu ağacı tepkisini koyuyor ve imdat diyor.
AYNI ARMUTLARIN BİR TARAFI SAĞLAM, BİR TARAFI ÇÜRÜK