MADDENİN YAPISI VE MATERYALİZMİN BİLİM VE FELSEFEDE İFLASI (ÇÖKÜŞÜ)
ÖZETİ: Ateizm, diğer adıyla materyalizme (inançsız felsefeye) göre: “Var olan sadece maddedir. Görülmeyen tutulmayan hiçbir şey var kabul edilemez. Evren (Kainat) ezeli ve ebedidir. Yaratılmamıştır ve yok olmayacaktır. Çünkü bilim ve fen bunu kabul etmez. Özellikle fen bilimlerinin gelişmesi bizim görüşümüzü haklı çıkarmıştır. Bir yaratma olsaydı zamanın da yaratılması gerekirdi. Oysa ki zamanın olmadığı bir anı ve daha sonra yaratılmış olmasını akıl ve bilim kabul etmemiştir ve etmez”.
Bu görüşler yeni değildir. Eskiden beri vardır. Fakat acaba bilim onların dediği gibi midir? Maddenin en küçük yapısı olan atomun yapısından başlayarak bilimin neden yana olduğunu izah edeceğiz. Örneğin dünyada yaşayan 8 milyar insandaki “Var olan sadece madde” bir nohut tanesi kadar bile değildir. Şöyle ki:
Ünlü Rus Fizikçisi Prof. Gamov' a göre Evrenin genişlemeye başlamasından sonra ve günümüzden 5 milyar yıl önceki
yoğunluğu 1014 gr/cm3 idi. Yani 1 cm3' lük madde, 100 milyon ton gelmekteydi. Halbuki bugün tüm madde Evren'deki boşluklara aynı yoğunlukta, eşit ölçülerde dağıtılmış olsaydı: 1025 cm3, lük bir uzaya sadece 1 gr madde düşerdi (1). Gamov şunu da yazdı:
“Elektronun kütlesinin çok küçük olmasından, atomun bütün kütlesinin çekirdeğinde toplandığı kabul edilebilir. Halbuki bu çekirdek çok küçüktür. Çekirdekte madde aşırı yoğunlaşmış durumdadır. Örneğin Altının çekirdeğinin 1 cm3 'nün ağırlığı 130 milyon tondur “(2).
GÜNEŞ SİSTEMİ (Makro Kosmos)
ATOM DÜNYASI (Mikro Kosmos-Küçük Evren)
ATOMUN YAPISI FUTBOL SAHASI BENZERLİĞİ
Yine Rus Fizikçi, atomun yapısını bir futbol sahasına benzetiyor. Yani atoma göre çekirdeğin büyüklüğü; fotbol sahasının ortasındaki bi kum tanesi kadardır.
Gamow, Güneş Sisteminin yapısıyla atomun yapısını birbirine benzetiyor. Nasıl ki, Güneş sistemindeki madde de madde Güneşte toplanmışsa atomdaki madde çekirdekte toplanmıştır. Güneş sisteminde gezegenler, atomun yapısında da sürekli hareket eden elektronlar bulunmaktadır. Bütün gök cisimleri, gezegen ve dünyamız gibi, atomun ve çekirdeğinin yapısı da küreseldir.
EVREN (KAİNAT) TEK ELDEN ÇIKMIŞTIR
1- Maddenin görünen büyüklüğü: Etrafımızdaki insanlarda, dağlarda, denizlerde görünen büyüklük.
2- Maddenin Gerçek Büyüklüğü: Elle tutulan gözle görülebilir hükmünde olan gerçek madde.
Atom maddenin en küçük birimidir. Merkezindeki çekirdek, etrafındaki elektronlar ve bu elektronlarla çekirdek arasındaki büyük boşluklardan ibarettir. Gözümüz aradaki büyük boşluğu göremediğinden, aslında “Yok olan” ı da madde olarak görüyor. Gamow’dan elektronun kütlesi çok az olduğu için yok sayılabileceği anlaşılmaktadır.
Kimya Hocası Prof Dr Ali Riza Berkmen çekirdeğin çapının: 10-8 cm. atomun çapının 10-13 cm olduğunu yazıyor (3). Küre formüllerini kullanaraknarak elektronlarla çekirdek arasındaki büyük boşluğu –diğer bir deyişle- atomdaki “Var olan sadece maddeyi ve boşluk/yokluk” u hesaplamak mümkündür. Dünyamızın görünen hacm "Yerin hacmi 1 097 509 500 000 000 000 000 metre küptür (4)". Dünyamızın gerçek hacmını bumak mümkündür. Şöyle ki:
Yukarıda görüldüğü üzere maddenin gerçek büyüklüğü görünen büyüklüğünden 1015 defa küçüktür. Dolayısıyla dünyamızın gerçek büyüklğü, görünen büyüklüğünden 1015 defa küçük olduğundan (2. satırda) görünen büyüklüğünu 1015'e bölersek 1.097.500 m3, yuvarlarsak, 1.000.000 = 1 hektametreküp eder ki; dünyamızda var olan sadece madde ortaya çıkar: Yani –tüm okyanuslar, denizler, dağlar, hayvanlar ve insanlardaki var olan sadece madde toplamı, her kenarı 100 m olan bir depoya sığabilir. Fiziksel olarak tüm yer kürede elle tutulur, gözle görülür başka bir madde bulunmadığından, geri kalan boşluğa varlık denebilir mi? Dolayısıyla Yer Küremizdeki var olan sadece madde kadar bile değildir. Hesap ortada.
Her ne kadar elektronların çekirdek üzerine düşmeleri sağlanıp maddenin görünen büyüklüğünden 1015 (yani milyon kere milyar defa) küçüldüğünü görme imkanı yoksa da; aradaki büyük boşluk, elle tutulur veya mikroskopla görülür bir nesne olmadığından varlık denemez. Zira madde içermiyor.
Örnek-2:
Yer yüzünde biraz ileriki tarihi düşünerek 8.000.000.000 insan yaşadığını kabul edelim.Tıpta ilaçlar 70. kg olarak kabul edilir. Dolayısıyla 70 Kg (= 70.000 cm3) insanı su yoğunluğunda var sayarsak, bu 8 milyar insandaki var olan sadece maddeyi aşağıdaki şekilde hesaplamak mümkündür : Dünyamızın nüfusu 8 milyara ulaştığı zaman, bu kadar insandaki gerçek madde 1/2 cm3 ; fakat ağırlığı (8.109 x 70= 560.109) = 560.000.000 ton gelecektir.Yukarıda geçtiği üzere altın atomunun çekirdeğinin 1 cm3 ünün ağırlığı 130 milyon tondur. Yani bir nohut tanesi veya 1 tek dişimizi 1 cm3 kabul edersek, 8 milyar insandaki gerçek ve toplam madde 1 nohut tanesi veya 1 tek dişimizin yarısı 1/2 si kadardır. 1 nohut tanesi bile olmadığına göre; bu yarım nohut tanesinden fazla gördüğümüz nesne nedir? O halde dev bir mikroskopla incelenip görünen kısım varlık olmadığına göre nedir? Bilimsel olarak madde olmadığına göre yokluk veya vehim veya hayalden başka değildir. Bu yarım nohut tanesi kadarki büyüklüğü 8 milyara böldüğümüzde 1 insandaki gerçek maddeyi bulmuş oluruz.Başta geçtiği üzere madde sadece atomun çekirdeğinde yoğunlaşmıştır. dolayısıyla çekirdekteki kütleye göre elektron ve diğer parçacıklar adeta yok hükmündedir. yani atomdaki madde çekirdekte olduğu kadardır.Hatta bir kimya mühendisinin bana dediğine göre: "Atomun çekirdeğinde de boşluklar vardır. onları da çıkarırsanız 8 milyar insandaki tüm madde 1/2 cm3' ün de altına iner".
Denirse ki: "Dünya nüfusunda ½ cm3 kadar bir madde vardır. başlangıcı ve sonu yoktur (ezeli ve ebedidir). Hiç bir şey yaratılmamıştır. Yok da olmayacaktır”.
Buna da verilecek cevabımız vardır. Yer küreyle birlikte tüm evren yoktan yaratılmıştır. Ortadoğu Teknik Üniversitesi emekli Fizik Hocası ve Fizik Vakfı Başkanı Prof DR Namık Kemal Pak'n kitabında yazdığına göre Evrenin
PROF DR N. KEMAL PAK ÖTDÜ FİZİK, FİZİK VAKFI BAŞKANI
PROF DR YUSUF TATAR JEOLOJİ
Yeni öğrendiğim bir konu oldu. 8-10 kadar akademisyenin (üniversite hocasının) yazdıkları jeoloji kitaplarına tesadüfen baktığımda; eskiden sadece felsefe kitaplarında işlenen “Dünya, evrenin oluşumu ve sonu” üniversite ders kitaplarına girmiş ve genişçe ele alınmıştır. Jeoloji hocalarının hemen hepsi de aynı bilgiler üzerinde birleştiklerini gördüm. İleriki konuda görüldüğü üzere, Yusuf Tatar Hoca: "Evrenin Oluşumu ve Sonu" konusunda şunu yazıyor:
“ 11-15 milyar yıl öncesinde evrendeki bütün enerji ve madde sonsuz küçük sayılabilecek bir hacım içine sıkışmıştı. Bu anda madde, enerji, uzay ve zaman bulunmuyordu. Aniden büyük bir patlama ile evren oluşup genişlemeye başladı. Ve inanılmaz bir hızla madde, enerji, uzay ve zaman ortaya çıktı (6)”.
Böylece eskiden ta Aristo ve Eflatun’dan beri kelam ve felsefenin konusu olan “Yerlerin ve göklerin Yoktan Yaratılışı” Jeoloji Biliminin konuları arasına girdi. Üniversitelerde ders olarak okutulmaktadır. Hatta zaman ve mekanın önce olmadığı ve daha sonra yoktan yaratıldığı hususu artık kesinleşmiş oldu.Ancak şu fark vardır ki: Bilim kitaplarında buna “Evrenin yaratılışı” yerine: “Evrenin oluşumu” diyor.Varsın öyle desin. Elhamdulillah. Son gelişmelerle konu bütünüyle açıklığa kavuşmuştur. Yani Evren yaratıldıktan sora: "Hiç bir şey yoktan var olmaz" denebilir. Fakat daha öncesinde sıfırdan yaratıldı.
1 gram uranyum 2,5 ton kömüre eş değer enerji içermektedir (7). MTA Genel Müdürü Nadir Avsaroğlu’na göre Ülkemizde 9.310 ton uranyum bulunmaktadır. Dünyada 50 yıl sonra petrol; 70 yılsonra uranyumunun biteceği ön görülmektedir.Türkiye' yi kurtaracak bor ve toryum rezervimiz Kıyamete kadar yetebilecektir.
ALLAH'N NİMETLERİ (BAĞIŞI, YARDIMI VE İYİLİKLERİ)
URANYUM
BOR (Dünya 1. siyiz)
2- Berkmen, Prof Dr Ali Riza Şirketi Murettibiye Matbaası C: 1 Sh: 14
3- Berkmen, Prof Dr Ali Riza Şirketi Murettibiye Matbaası C: 1, Sh: 14
4- Prof Dr Ethem Derman (dunyamiz-evrende-ne-kadar-yer-kapliyor): (http://www.ethemderman.com/
5- Prof Dr Namık Kemal Pak http://www.evreninsirlari.net/sayilar/155-156/s02.htm